Facebook Sayfanızı Geliştirmenin Yolları (infographic)
Facebook, hedef kitleniz ile sürekli bir diyalog kurmanız için harika bir sosyal ağ. Ülkemizde de 33 milyona yakın kullanıcısı bulunmakta. Hedef kitleniz her kim olursa olsun, Facebook asla göz ardı edilmemesi gereken bir mecra!
Bir Facebook sayfası size medyatik bir güç verir. Takipçi sayınız kadar kişiye ulaşabilme gücü. Buna sahip olduğunuz zaman yeniliklerinizi, fikirlerinizi ve paylaşımlarınızı çok daha geniş kitlelere ulaştırabilirsiniz. Ancak buradaki önemli nokta şu: Her Facebook takipçisinin değeri birbiri ile aynı değildir. Peki bu ne demek? Hedef kitlenize ait ve sizinle etkileşime geçen bir takipçi, sayfanız ile hiçbir alakası olmayan 10, belki de 100 kişiye bedeldir. Bu yüzden Facebook sayfanız ile yüksek takipçi sayısı yerine, etkileşime geçebileceğiniz kişilere ulaşmaya çalışın.
Facebook Etkileşimini Arttırmak
Aşağıdaki infographic American Express Open Forum tarafından yayınlandı. Benim de hoşuma gittiği için sizler ile paylaşmak istedim. İnfographic İngilizce olduğundan dolayı bilgileri özet olarak geçmeyi doğru buldum:
- Paylaşımlarınızı Kısa Tutun: 80 karakterden kısa olan paylaşımlar %23 daha fazla etkileşim alıyor.
- Görsel Öğe Paylaşın: Fotoğraflar, %39 daha fazla etkileşim almakta.
- Hikaye Anlattırın: Takipçilerinizden paylaştığınız fotoğraflara bir cümlelik de olsa bir hikaye anlatmalarını isteyin.
- Hızlı Geri Dönüş: Facebook ve Twitter kullanıcılarının %25′i 60 dakikadan geç cevap aldıklarında şikayet etmeye başlıyorlar. Sabah gelen gazetedeki haberlerin eskidiği bir çağda yaşıyoruz. Hız herşey!
- Fotoğraf Yarışması: Takipçilerinizi fotoğraf paylaşımı yapmaya teşvik edin. Buna check-in gibi özellikleri de ekleyerek zenginleştirebilirsiniz. Tabi sonucunda bir hediye vermek de önemli!
Önce İnsan
Facebook sayfanızı daha iyi hale getirmek için yüzlerce madde yazabiliriz. Ancak burada önemli olan, önce kendinizi ve ne iş yaptığınızı, daha sonra da hedef kitlenizi çok iyi anlamış olmanız. Sonuçta bu kadar zahmete daha iyi iletişim kurmak için giriyoruz. Kiminle ne için iletişime girdiğinizi bilmeden iletişim kurmaya çalışmanın bir anlamı olmazdı değil mi?